Mustafa, öfkesinin esiri oluyor
Selim ve Erdoğan’ın tutuklu yargılanmalarına karar verilmesi, Yaşaranlar cephesinde büyük bir sarsıntıya yol açar. En küçük bir hatanın bile geri dönüşü olmayan sonuçlar doğuracağının farkında olan Yaşaranlar için, artık Mustafa'nın soruşturmanın seyrini değiştirebilecek ifadesi daha kıymetli bir hal alır. Bu durumu bir fırsata dönüştürmek isteyen Mustafa, tarafını belirlemek için tek şart olarak Erdoğan’ın sakladığı silahını geri ister. Gerekli incelemelerin yapılabilmesi için birkaç günlüğüne de olsa Kerim ve Fatmagül kasabada kalmak zorundadır. Fatmagül bir zamanlar tüm dünyası olan kasabasında şimdi kendisini bir yabancı gibi hissederken, baktığı her yerde aldığı yaraları yeniden kanatacak anlarla da yüzleşir. Ancak her şeye rağmen bu süreç, Kerim ve Fatmagül’ün geleceklerine dair umut dolu işaretleri de beraberinde getirir. Henüz ifadesi alınamayan Vural’ın ağzından çıkacaklar her iki taraf için de çok önemli bir tanıklık halini alır. Hapishanenin zor koşulları karşısında şaşkına dönen Selim ve Erdoğan ise, yargılandıkları suçun ortaya çıkışıyla koğuşlarında çok daha zor günler yaşarlar. Fatmagül ve Kerim’in kasabada kaldığını öğrenen Mustafa gizli takibine başlar. Bu sırada soruşturma ilerledikçe, sıranın kendisine de gelmesinden korkan Mukaddes, önce Kerim’i, sonra da Fatmagül’ü şikayetinden vazgeçirmek için farklı bir yol izler. Aylardan sonra, Mustafa’nın bir kibrit aleviyle küle çevirdiği evlerinin önünde, Fatmagül ve Mustafa bambaşka iki insan olarak rastlaşırlar. Fatmagül’deki değişimi kabullenmek istemeyen Mustafa, hatalarının sorumlusu olarak da Kerim'i görünce, öfkesine teslim olur ve geri dönülmez adımlar atar. Fatmagül'ün Mustafa'nın elinde olduğu öğrenen Kerim için Mustafa’nın karşısına çıkmaktan başka bir yol kalmaz. Kerim ve Mustafa karşı karşıya geldiğinde, Fatmagül ilk kez hayatının tercihini kendisi yapacaktır.