ASİ İLE ÜNLENDİM
Hayatımı duygularıma göre yaşıyorum
Türk oyuncu Tuba Büyüküstün “Asi” dizisinde muhazafakâr bir toplumda yaşayan, modern bir Asi kızını canlandırdı. Kimsesiz köpekleri evine alan ve çocukların kaderlerine karşı duyarlı olan biri. En romantik aşkını ise ergenlik çağında yaşamış.
Hırvat televizyonunda Türk oyuncu Tuba Büyüküstün hala Asi rolüyle ekranda olsa da, kendi ülkesinde şu an yeni dizisiyle ekranlarda. Asi, çiftliğin geleceğini ve ailesini iflasın eşiğinden kurtarmaya çabalarken, yeni dizisi “Gönülçelen” de ise bir çingene kızını canlandırıyor. Çicekçi kız iken sesinden büyülendiği ünlü müzisyen ile tanıştıktan sonra hayatı tamamen değişiyor.
Hikaye belki size tanıdık gelebilir ama iyi de bir nedeni var: Ünlü müzikal “My Fair Lady” nin Türkçe uyarlaması.
“Hasret rölü için hazırlandığım altı ay hayatımın en heyecanlı zamanıydı. Sadece çok iyi hocalardan dans ve müzik eğitimi almadım, ayrıca Hasret’in bulunduğu çevreyi de görme imkanı buldum. Birçok kişiyle tanışma fırsatı yakaladım. Hayat onlar için ne kadar zor ve önyargılarla dolu olsa da, bugünlerde büyük bir tutkuyla ve memnuniyetle hayatlarını yaşıyorlar.”
Hatice Tuba Büyüküstün 5 Temmuz 1982 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Makine mühendisi babası ve bankacı annesinin tek çocuğu. Hatice ismi peygamber Muhammed’in ilk eşinin adı olduğu için verilmiş ve Tuba ismi cennette bulunan bir ağacın adı.
“Muhafazakâr bir toplumda büyüdüm ama ailem modern ve çağdaş. Diğer çocuklar anneleriyle evdeyken, ailem beni çocuk yuvasına bıraktı. Diğer zamanımın çoğunu da beni büyüten büyükannem ile geçirdim. Çünkü ebeveynlerim evde değildi. Küçükken onların sevgisine ve bakımına çok ihtiyacım vardı. Çok içine kapanık, hatta asosyal biriydim. Hala çocuk yurdunda yalnız bir köşede oturduğum zamanlar aklıma gelince boğazım düğümlenir.”
Makas ve kesim
Kostüm ve giyisi tasarlamayı çok seviyorum. Kendim için elbise ve kostümler tasarladım. Bu hala profesyonel olarak yapmak istediğim bir şey”. Tuba şov dünyasına üniversitede öğrenciyken giriş yapmış. Bir arkadaşı bir dersi için onun fotoğraflarını çekerken, bir fotoğrafçı onu keşfettikten sonra kendini Swiss saatinin yüzü olarak bulmuş.
“Modellik öğrenciyken iyi bir gelirdi ama kolay da değildi. Beni oyuncu ajanslarına göndermek isteseler de mezun olana kadar kabul etmedim. Çünkü o zaman işin yanında derslerime yeterince konsantre olabileceğime inanmıyordum.“ diye devam etti Tuba. 2007’ye kadar başarılı diziler ve filmlerde yer aldı. Daha sonra iyi arkadaşı olan Tomris Giritlioğlu, ona babasına adadığı Asi rolünü teklif etti.
“Antakya’daki zamanım çok güzel ve bir o kadar da zordu. Evden 2000 kilometre uzaklıkta ailemi ve arkadaşlarımı özledim. Bu iki buçuk yıl hayatımın en yoğun dönemiydi“ diye tamamlıyor Tuba. Çoğu kişi onu ve Asi dizisindeki partneri Murat Yıldırım’ı ideal çift olarak görse de, gerçek hayatta kimyaları tutmadı. Tuba bugüne kadar birçok erkeğin kalbini çalsa da yinede en romantik ilişkisinin ilk aşkı olduğunu söylüyor.
Orta Doğu’dan Tuba’ya yerli bir dizide oynaması için milyonlar teklif edilmiş ama senaryosunu beğenmediği için kabul etmemiş.
“İlk aşık olduğumda 14 yaşındaydım. Sadece birbirimizden hoşlanıyorduk ve o cesaretini toplayana kadar bir yıl sadece bakıştık. Bazen okul çıkışına kadar benim çıkmamı beklerdi. Çok tatlıydı.” Tuba kuşkusuz Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun en popüler ve en büyük starlarından biri. Çünkü bir dizide oynaması için milyonlar teklif edilmiş. “Kabul etmedim çünkü senaryoyu ve castı (oyuncu kadrosu) beğenmedim. Bu yüzden o projede yer almadım." diyor.
Ünlü olmanın zor tarafı
“Her yazı ailemle Bodrum’da geçiriyorum ama geçtiğimiz yaz beni takip eden paparaziler yüzünden rahat edemedim. Gazeteleri açmaya korktum çünkü hoş olmayan resimler, manşetler göreceğimi ve kendim hakkında yalan haberler okuyacağımı biliyordum.” diye ünlü olmanın zor taraflarını anlatıyor Tuba.
Özellikle çocuklar ve hayvanlar konusunda çok duyarlı. Kış mevsiminde sokakta köpek görünce yüreği sızlıyor ve kaç köpeği evine götürüp, yıkayıp, karnını doyurduğunu hatırlamıyor. Bir çözüm olmadığını bilse de iç güdüsünün ondan daha kuvvetli olduğunu söylüyor. Çünkü Tuba her zaman duygularıyla hareket eden biri.