Да очень смелый Кенан, что одел розовую рубашку, не каждому она пойдет и не каждый осмелится ее одеть , но ему да же очень идет выглядит отлично
Турецкий сериал -Ezel
Сообщений 271 страница 280 из 772
Поделиться2712011-04-04 17:45:58
Поделиться2722011-04-05 09:31:43
Ezel dizisinde o artık yok!
Ezel'in ana karakterlerinden biri dün geceki bölümde diziye veda etti.
Tuncel Kurtiz'in oynadığı Ramiz Dayı karakteri, ezeli düşmanı Kenan Birkan'ın adamları tarafından öldürüldü..
Son dönemde hızla reytingleri düşen Ezel'in, Ramiz Dayı'nın vurulma sahnesinde ne kadar izlendiği merakla bekleniyor.
Dizide Ramiz Dayı özlü sözleri ile fenomen olmuş, facebook'ta hakkında yüzlerce sayfa açılmış ve binlerci kişi bu sayfalarda Ramiz Dayı'nın sözlerini paylaşmıştı.
5 Nisan 2011 Salı 05:24:32
Поделиться2732011-04-05 13:03:51
Ezel dizisinde o artık yok!
Спасибо за инфу, ой что там творится надо глянуть серию....
Поделиться2742011-04-05 19:21:58
Спасибо за инфу, ой что там творится надо глянуть серию....
пожалуйста и нам расскажи
Поделиться2752011-04-05 22:18:40
пожалуйста и нам расскажи
Печальная сегодня серия...Погиб Даир Рамиз-мозг всей этой шайки лейки...только хотела сказать, что Эзель то своим умом то и не жил... все даир да даир, в молодости-родители и Эйшан...Хе,хе что он то раньше бразды правления не передал, авсе в последнюю минуту и ключи и деньги, и Власть...Теперь грозное имя-Эзель.Только парень хотел выйти из этого круга, а тут даир ключи вручил и Кенана оставил...Что не мог как все делают передать власть и доживал бы себе где-нибудь на Канарах... Нет поспешил к Сайме...надо только и видил Сайму...Жена то оказывается живая и бедная, мог же как то ей и улучшить условия жизни, и деньжат подкидывать...Мужик есть мужик, приперло так сразу к жене, укромное место...а она его 30 лет так и прождала, может и хорощо, что он ушел, так хоть она живая...
Эйшан все любят, но никому не нужна... Вот она не потопляемая,даже Джеггиз усмехнулся, что ее уже не любит Эзель...ЕЕ все любят и никто не разлюбит...
Так кто же всё таки дочь Кенана, Азад уже вроде и не похожа...Хе,хе бедной уже всн 3 волосенки выдернули...Этот придурок Темуз что кроме волос, за другое место не может схватить...Как он-умри РамиЗ, умри...
Сайма то отказалась от дочери, что от ребенка то отказыватся, носила 9 месяцев, потом моча в голову стукнула...Могла же и раньше избавится...Даже не показали, что она ее раньше искала, наверно всё таки и будет в конце Азад дочерью и видать она прибьет Кенана...
Шебне в этот раз не видно было, может вылечится, Тефо и Али,Дженгиз мало играли...Наверно последний рывок отдали Рамизу...Эзель то как ревел...
Поделиться2762011-04-06 13:31:39
Saç bakımının ardından kaçış
‘Ezel’ dizisinin Eyşan’ı Cansu Dere önceki akşam Bebek’te bir kuaförden çıkarken görüntülendi
Yaklaşık bir saat kaldığı kuaförde saç bakımı yaptıran Dere, kendisini bekleyen gazetecileri atlatmak için bir hayli çaba sarf etti. Görüntülenmek istemeyen Dere, arka kapıdan ayrıldığı izlenimi vermek istedi. Bir süre kapıda bekleyen Dere gazetecileri atlatamayacağını anlayınca kuaförden ayrıldı. Gazetecilerin “Saçlarınız çok güzel olmuş” sözlerine ise “Allah Allah, teşekkür ederim” dedikten sonra aracına binerek uzaklaştı.
Поделиться2772011-04-06 13:36:48
Saç bakımının ardından kaçış
Кансу после парикмахерской хотели улизнуть от папарации, но ей не удалось...
Поделиться2782011-04-06 13:38:24
Reytingler Ezel'i anlamıyor
Şadan Kaba
06.04.2011
Reyting, bir diziyi değerlendirme araçlarından sadece bir tanesi, ama tek ölçüt asla değil. Bunun en beylik örneğini kuşkusuz Ezel dizisi oluşturuyor. Ezel’in son haftalardaki izlenme oranlarındaki düşüşü, Ezel’in çapından kaybetmesi olarak görenler fena halde yanılıyorlar. Zira Ezel, kalitesinden hiçbirşey kaybetmiş değil. Yaşanan durumu reytinglerin, Ezel’in ayağına dolanması şeklinde değerlendirmek gerekir.
O halde Ezel’in reytinglerde düşüşünü nasıl açıklayacağız?
Şunu kabul etmemiz lazım ki eğer Ezel’i kendi gerçekliği içinde değerlendiremezseniz, olayların örgüsünü kuramayacaksınız ve hep mantık hataları aramak zorunda kalacaksınız demektir. Bu noktada yapılacak iş, gerçekliği adeta by-pass edip Ezel’in sizi götürmek istediği dünyaya direnmeden gidebilmek olacaktır. Bunu becerebilenlerin Ezel dizisini izlerken büyük bir keyif aldıklarının farkındayım.
47.Bölüm, Ramiz Karaeski’nin ölümüyle sonuçlandı. Bölümün finalindeki aksiyon sahnelerinde görsel kalite yine üst seviyedeydi. Ezel’in önemli yanlarından biri de görsel kalitesini hemen her bölümde koruyabilmesi ve bu kalitesinden hiç taviz vermemesi. Aksiyon sahnelerindeki “slow” okumalar ve silahtan çıkan kovan detayları ‘Ezel titizliği’nin birer kanıtlarıydı.
Ezel’de Kenan Birkan ve Ramiz Dayı arasındaki hesaplaşmada mutlaka ana karakterlerden biri feda edilmeliydi. Böylece yaşananların sadece bir oyundan ibaret olmadığı ortaya çıkmış oldu. Ama itiraf etmek gerekirse feda edilecek karakterin Ramiz Dayı olması herkes gibi benim için de sürpriz bir gelişmeydi.
Son bölümde Ramiz Dayı’nın ölmeden önceki Ezel’le arasında geçen diyaloglar, dizinin hayranlarını adeta TV başına kilitledi dense yeridir. İki kahramanın yakın kareleri, oyunculuk açısından da oldukça doyurucuydu.
Medyada Ezel’le ilgili çıkan yorumlar geçeği ıskalıyor gibi. Sadece reyting sonuçlarını baz alanlar, Ezel’in eski formundan uzak olduğuna dair yorumlar yapıyorlar. Oysa Ezel, sadece reytingiyle değerlendirilecek bir “iş” değil.
Ezel’le ilgili daha doğru yorumlara varmak isteyenler, reyting gözlüğünü çıkarmakla işe başlayabilirler.
Поделиться2792011-04-06 13:43:11
TERZİOĞLU: ÇOCUĞUM OLSA SETE GÖTÜRMEM!
03 Nisan 2011 12:42
Ezel'de Azad karakterini canlandıran Burçin Terzioğlu, dizideki annesi öldürülünce gözyaşlarına boğuldu ve Ezel fanatiklerini de gözyaşlarına boğdu. Ezel izleyenler bilir, dizide zaman zaman bazı karakterler ön plana çıkar. Bu aralar Azad'ın yükselişi söz konusu. Burçin Terzioğlu dört yaşından beri dizi ve sinema sektörünün içinde. 42'den fazla dizi ve sinemada rol aldı. Biz de Terzioğlu'yla sektöre çocuk oyuncu olarak girip büyümenin nasıl bir etki yarattığını, oyuncu eşi Murat Yıldırım'la ilişkisini ve Ezel'i konuştuk..
- Dört yaşınızdan beri setlerdesiniz, bir şey hatırlıyor musunuz bari o yıllardan?
- Fotoğraflar var, onlara bakınca hatırlar gibiyim. Ama çok net kareler gelmiyor gözümün önüne. Sette ders çalışmışım, ezber yaptırmışlar, küçük küçük kareler var o yıllara dair ama çok net değil. Daha çok 12 yaşımdan sonrasına dair anılar var.
- O zaman aileniz, sadece çocukken anı olsun diye değil, oyuncu olmanız için bu yola sokmuş sizi...
- Babam için öyle. Ben de kaderciyim, ailem de öyle. Sonrasını bilemiyorsun ama onlar için istikrarlı bir gidişim vardı benim. Düzenli olarak oyunculuk yapıyordum, sadece birkaç sene ara verdim, okulu aksatmamam gereken bir dönemdi. Onun haricinde hep oynuyordum. Evde 'Bu mesleği seçmeli miyim?' diye bir muhabbet bile olmuyordu. Zaten otomatik olarak seçmiştim.
- Bir yerde 42 dizi ve filmde rol aldığınızı okudum, rakam doğru mu?
- Fazlası var eksiği yok, doğrudur. Ezel'den önceki iki sene dinlendim, durdum. Ama 17 yaşımdan itibaren Mahallenin Muhtarları ile başladım, hiç durmadan her sezon bir şeylerde oynadım.
- Okulda 'Aaa ünlü,' diye parmakla gösterilen çocuklardan mıydınız?
- Maalesef evet. Parmakla gösterilmek pek hoş bir durum değil. O zamandan kalma, bir gizlenme ve utanma durumum var. Her zaman da okulun şiir okuyanı, önde olanı durumundaydım. Ben bundan çok keyif almıyordum.
Şimdiki çocuk oyuncular sizce ne yaşayacak ileride?
- Küçük kareler var hayatımda, doğum günü partim var evde. Sekizinci yaşgünüm. Tüm arkadaşlarım evde ama ben setteyim. Geliyorum, mumları üflüyorum ve sete dönüyorum. Bu yaşıma gelmeme rağmen bu, buruk bir hatıradır. Ben bu işi yaptığım için çok mutluyum yanlış anlaşılmasın, iyi ki o yaşlarda başlamışım, işin başka bir matematiğini kaptım.
Ama benim çocuğum olsa, oyuncu olsun diye sete götürmem. Şimdiki çocuk oyuncuları hayranlıkla izliyorum, lokum gibi hepsi. Ama bir çocuk için set ortamı çok sağlıklı değil. Bizim bile yorgunluktan düşüp kaldığımız, yorgunluktan sinirlerimizin bozulduğu, doğru beslenemediğimiz için hastalandığımız zamanlar oluyor. Hastalanıp ağlayarak sete gittiğimiz oluyor. Sete pedagog da gelse, ne olursa olsun çocuğun yeri ev, ebeveyn yanı. Set çok zor bir ortam. Eminim tüm yapım şirketleri çok özen gösteriyordur onlara. Günleri ayarlıyorlardır ama ben yollamazdım, kıyamazdım.
Eşimle en büyük sıkıntımız, izin günlerimizi denk getirmek
- Neden eşiniz Murat Yıldırım'la birlikte röportaj vermiyorsunuz? - Bir gün ikimiz bir projede yer alırız ya da bir iş yaparız, işe dair bir şey söylemek gerekir, tabii ki birlikte röportaj veririz. Ama durup dururken ne anlatacağız? Evde ne yediğimizi mi... Biz halka falan mal olmadık. Bizim de bir evimiz, devam eden bir evliliğimiz var. Bununla ilgili bir şey söylemek çok komik geliyor.
- 'İki ünlünün evliliği çok zor,' cümlesi bir şehir efsanesi mi?
- Tam tersine çok kolay. Beni o kadar iyi anlıyor ki, ben de onu anlıyorum. Sabah gidiyor, ertesi sabah geliyor. Bu işi ben biliyorum, set ortamını biliyorum, çalıştığı arkadaşların tavrını, tarzını biliyorum. O da benim hayatımdaki her şeyi biliyor, sette yaşayacağım üzüntüyü de, mutluluğu da, zorluğu da biliyor. O yüzden birbirimizi en iyi biz anlarız. Hiçbir zorluğu yok, tam tersine çok kolay. Başka mesleklerden insanlarla birlikte olsaydık, ona bir de bu işleri anlatmakla uğraşacaktık.
- Bir yerde şöyle bir haber okudum: Öpüşme sevişme sahneleri için centilmenlik anlaşması yapmışsınız, birbirinizin sahnelerini izlemiyormuşsunuz. Çok güldüm şaka herhalde...
- Biz böyle bir şeyi gazetede okuduk. Ne bunun muhabbeti geçti, ne de böyle bir anlaşma var. Böyle bir karar alsam, niye ortalığa açıklayayım. Böyle anlaştılar diyor, sanki yanımda gibi. Uzatmanın manası yok diye konuyu uzatamadık. Sonuçta bizim evimizde böyle bir anlaşmaya varılmadı, böyle bir cümle kurulmadı; bu onların cümlesi.
- Ne sıklıkta görüşüyorsunuz?
- Çalışma programı gelince, günlerimizi karşılaştırıyoruz, denk düşerse şahane. Bir türlü denk düşüremediğimiz zamanlar oluyor. Ben dört gün çalışıyor gibiyim; o biraz daha yoğun, altı gün çalışıyor. Ama akşam sonuçta evimizde buluşuyoruz. - Bebek planı var mı? - Biraz daha zaman istiyorum hayattan, daha hazır değilim.
Dubai Ezel diye çıldırmış durumda
- Dubai'ye giden Ezel ekibinin arasında siz de vardınız, neler yaşadınız? - Dubai Ezel diye çıldırmış durumda. Ben o kadarını tahmin etmiyordum. Kırmızı halıda bir tören hazırlamışlar, hepimizin çok hoşuna gitti, gözlerimiz doldu. İnsanlar çok güzel, çok saf.
- Dizinin son sezonunu yaşıyor olması fikrine alıştı mı ekip?
- Onu son iki bölümde anlayacağız. Son iki bölüm geldiğinde herkesin bir yerleri acımaya başlayacak.
- Ezel farklı bir diziydi, çıtayı da yükseltti. Siz ne düşünüyorsunuz?
- Biz işin içinde olduğumuz için böyle cümleler kurmamaya çalışıyoruz ama ben 20. bölümde katıldım Ezel'e. O zamana kadar bir seyirci olarak izliyordum ve çok keyif alıyordum. 'Sonuna böyle bir iş yapıldı, ışığıyla, rejisiyle, oyunculuklarıyla, senaryosuyla, sonunda Türkiye'de böyle bir dizi yapıldı,' diye izliyordum. Pazartesileri Ezel günüydü benim için. Hayatımda ben hiçbir diziyi her hafta izlemedim, Ezel hariç.
- Sanırım insan projeyi bu kadar çok severse, başrol oynadıktan sonra böyle bir dizide yan rol olmayı kabul eder...
- Kesinlikle. Ben Ezel'i kabul ettiğim dönemde, sıralamada önde olan roller gelmişti ama benim için önemli olmadı. Ben zaten karakter oyuncusuydum. İyi bir işte ben 20.'de yazılırım. Bana öyle güzel sahneler yazıyorlar ki Ezel'de, 50 bölüm başrol oynasam belki o keyfi alamam.
Azad çok acılar çekiyor, daha da çekecek
- Azad'ın annesini kaybettiği sahnedeki performansınızdan insanlar çok etkilenmiş, siz de etkilendiniz mi?
- Konu çok evrensel; anne. Yani anneyle ilgili herhangi bir hikayeyi kime anlatsanız, duygulanır. Ve anne herkesin hayatında olduğu gibi benim hayatımda da çok önemli bir kavram.
'Annem,' derken bile burnum sızlıyor. O kadar da güzel cümlelerle yazılmıştı ki o sahneler, okurken etkilenmeye, ağlamaya başlamıştım. Beğendi herkes, çok hoşuma gitti, mutlu oldum.
- Bundan sonra ne olacak Azad'ın durumu?
- Azad çok acılar çekiyor, daha da çekecek bu kadarını söyleyebilirim.
Burçin Terzioğlu'nun 'en'leri
En son okuduğunuz kitap: Klasiklere döndüm, İnce Memed'i okudum.
En son izlediğiniz film: Tarafsız Bölge.
En sevdiğiniz yer: Hisar.
En sevdiğiniz yemek: Çorba.
En kızdığınız tavır: Hadsizlik.
En önemli kavga nedeniniz: Haksızlık.
En son ne satın aldınız: Kendime elbise.
En favori tatil rotanız: Tekneyle herhangi bir yer.
Поделиться2802011-04-06 13:44:12
Ezel dizisi kalitesinden hiçbir şey kaybetmedi
Ezel dizisi reytinglerde büyük düşüş yaşıyor olabilir ancak kalitesinden hiçbir şey kaybetmediği ortada...
atv'de ekrana gelen ve geçen sezon yakaladığı büyük izleyici kitlesini bu sezon kaybeden Ezel dizisi yine de kaliteden ödün vermiyor.
Yazarımız Şadan Kaba, Ezel'in kalitesini ortaya koydu ve Ezel dizisinin düşen reytingleri ile değerlendirilmemesi gerektiğini belirtti.
İşte Şadan Kaba'nın Ezel hakkındaki yazısı; tıklayınız
6 Nisan 2011 Çarşamba 05:00:49